CANAVARCA HİS SEVKİ İLE ADAM ÖLDÜRME
Canavarca his sevki”nin; kişinin ölümünden önce yapılmış olması şarttır
Adam öldürme fiilinin “canavarca bir his” sevki ile gerçekleştirilmesi bu suçun ağırlıklı özel biçimi olarak kabul edilmiştir.Kişinin acıma hissi olmaksızın bir başkasını öldürmesi hâlinde, canavarca hisle öldürme söz konusudur.Eylemin canavarca bir his sevki ile işlenmesi başka şey, işleniş tarzının canavarca olması başka şeydir.Türk Ceza Kanununda bu suç için “hareket değil,“his” itibarıyla güdü ağırlaştırıcı neden olarak benimsenmiştir.
Çeşitli yargısal kararlarda vurgulandığı gibi, sırf öldürmüş olmak için öldürmek,ölenin acı çekmesinden zevk almak için öldürmek,kan dökmek,kan döktükçe gördüğü kandan etkilenerek öldürmeye eğilim göstermek,başkasına zarar verme eğilimi, silâhı denemek için öldürmek gibi hâller sadist bir duygunun ve düşüncenin eyleme egemen olması bakımından canavarca his ile öldürmeye örnek oluştururlar.Keza belli toplumsal sınıflara yada farklı inanç veya mezhep gruplarına duyduğu hınç nedeniyle öldürmelerde bu suçu oluşturur.Toplum bilinci ve ahlakının geniş tepkisini çeken amacı itibarıyla tehlikeli ve vahşî kötülük eğilimi sergileyen psikolojik bir güdüyü ifade eden kavram, canavarca his saiki olarak algılanması gerekir..“Bu tür öldürmelerde fail,vahşî bir yöntem kullanmaktadır.Bu açıklamalar doğrultusunda kanunda tanımlanmayan“Canavarca his sevki”nin;Psikolojik bir olguya dayandığı, bu olgunun, her türlü bulgu ve kanıtla belirlenebileceği,bu bağlamda özellikle failin davranışları,fiili işlemeye iten nedenlerle sonuç arasındaki oransızlığın ölçüt oluşturabileceği, ancak hiçbir neden olmamasının her zaman bu iç güdünün kanıtı olamayacağı,Kanunun, kullanılan aracı değil, iç güdüyü ağırlaştırıcı neden olarak benimsemiş olduğu, kullanılan aracın ve hareketin kanıt olması mümkün ise de bunun zorunlu olmadığı,“Canavarca his sevki”nin; toplumun ortak bilincinin, duygusunun ve vicdanın hiçbir zaman onaylamayacağı alçakça bir güdü olacağının gözden uzak tutulmaması gerekeceği yararsızlık, değersizlik,gereksizlik güdüleriyle çıkıştığına ilişkin görüşler doğrultusunda eylemin ağırlığı ile eyleme iten nedenler arasındaki oransızlık, failin tehlikeliliği ve kötülüğünü sergileyen ölçütlerle ortaya konulması gerekip,sonuç olarak; toplum bilinci ve ahlakının geniş tepkisini çeken, amacı itibarıyla tehlikeli ve vahşi kötülük eğilimi sergileyen psikolojik bir güdüyü ifade eden kavram olarak algılanması gerekir.Ne gibi duyguların canavarca olduğunu tanımlamak mümkün değildir.Öldürmenin canavarca hisle işlenmiş olup olmadığını hâkim, olayın mahiyetine ve fiilin işleniş tarzına göre takdir edecektir.Pek çok öldürücü vasıfta yara ika edilmesinin, başlı başına suçun canavarca his sevkiyle işlendiğini kabule yeterli bulunmadığı gibi haksız tahrik altında suç işlenmesindede canavarca his sevkinden söz edilemeyeceği,öldürdükten sonra sırf cesetten ve cezadan kurtulmak amacıyla cesedi parçalama girişimlerinin de suçun vasfını değiştirecek mahiyette bir vakıa olmadığı uygulamada kabul edilmektedir.Sadece öldürme kastına yönelik çok sayıdaki yaranın canavarca his saiki ile insan öldürme suçuna kanıt sayılamayacağı gözetilmelidir.Kişinin yakılarak,uyurken, kulağının içine kızgın yağ dökülerek yada vücudu parçalanarak öldürülmesi failin,nikahsız yaşadığı kadının 2 ve 5 yaşındaki çocuklarının varlığından rahatsız olarak onları devamlı dövmesi ve kadının daha rahat fuhuş yapıp bol para kazanmasını temin için olay günü öldürünceye kadar duvarlara çarparak öldürmesi,satanist olan faillerin tapınma ayininde kurban etmek istedikleri kişiyi kandırarak götürdükleri mezarlıkta şeytan bekledikleri mesajın geldiği düşüncesiyle boğarak öldürmeleri uygulamada canavarca his olarak kabul edilmiştir.(Haydar Erol Açıklamalı ve İçtihatlı Türk Ceza Kanunu Ankara 2015)
Canavarca hisle öldürme; içgüdüsel bir tatmin amacıyla, sırf öldürmüş olmak için öldürme, ölenin acı çekmesinden zevk duymak için öldürme olup, eziyet çektirerek öldürme ise ölümü meydana getirme bakımından zorunlu olmayan ve ölüme takaddüm eder vahşice hareketler olup sanığın öldürme kastının yanında işkence ya da eziyet çektirme kastının da bulunması gerektiği, somut olayda sanıkların canavarca hisle ya da eziyet çektirerek öldürme amacıyla hareket ettiklerini kabule yeterli her türlü kuşkudan uzak yeterli kesin kanıt bulunmadığı gözetilmeden, TCK'nın 82/1-a maddesi ile uygulama yapılması ile yetinilmesi gerekirken, aynı yasanın 82/1-b maddesinin de uygulanması, (1CD.09.05.2018. 2018/1026-2167)
Oluşa, otopsi raporunun içeriğine ve dosya kapsamına göre; sanığın maktüleyi çok sayıda bıçak darbesi vurmak suretiyle öldürmesinin ardından, baş ile gövdenin ayrılmasına neden olan boyundaki kesiyi gerçekleştirildiği olayda, canavarca hisle eziyet çektirerek öldürme suçunun koşullarının bulunmadığı anlaşıldığından, sanığın eylemine uyan TCK.nun 82/1-a maddesi gereğince cezalandırılması yerine, suç vasfında yanılgıya düşülerek, canavarca hisle öldürme suçundan da cezalandırılmasına karar verilmesi ( 1CD.5.3.2015 5570-1263)
Sanığın, olay tarihinde Berdan Irmağı kenarına balık tutmaya giden mağduru görerek sohbet etmek amacıyla yanına yaklaştığı, maktülün dört adet oltası bulunması nedeniyle bir tanesini de kendisinin kullanmak istediğini söylediği, bu talebe sinirlenen maktülün sinkaflı şekilde "defol git, şerefsizin oğlu" diyerek hakaret etmesinin yarattığı hiddetin etkisinde kalan sanığın, üzerinde taşıdığı bıçağı çıkartarak göğüs ve sırt bölgelerinden toplam 24 darbeyle yaralamak suretiyle maktülün ölümüne sebebiyet verdiği olayda;
Sanığın kendisine hakaret edilmesine sinirlenerek art arda gerçekleştirdiği bıçak darbeleriyle maktülü öldürmüş olması karşında, canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme suçunun unsurları oluşmadığı anlaşıldığı halde, TCK'nın 81/1 maddesi yerine vasıfta yanılgıya düşülerek TCK'nın 82/1-b maddesi uyarınca hüküm
Sanığın kendisine hakaret edilmesine sinirlenerek art arda gerçekleştirdiği bıçak darbeleriyle maktülü öldürmüş olması karşında, canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme suçunun unsurları oluşmadığı anlaşıldığı halde, TCK'nın 81/1 maddesi yerine vasıfta yanılgıya düşülerek TCK'nın 82/1-b maddesi uyarınca hüküm kurulması, (1CD.18.9.2014 2730-3997)
Yazar: Erol Hukuk Bürosu