BİR SUÇU İŞLEYEMEMEKTEN DOLAYI DUYDUĞU İNFİALLE ADAM ÖLDÜRME SUÇU
Bir suçu işleyememekten dolayı duyduğu infialden, failin işlemeyi kastettiği suçun kendisine kazandıracağını düşündüğü, asla meşru olmayan menfaatlerden yoksun bırakılma gibi bir duygunun doğurduğu infialle adam öldürme suçunu işlemesi anlaşılır.Bu nitelikli hal genellikle suçun işlenmesine engel olmak isteyen kişinin öldürülmesi halinde söz konusu olur. Engel olunmak istenen suç kasıtlı bir suç olmalıdır.
5237 sayılı TCK'nun 82/1. maddesinin (i) bendinde düzenlenen suçun unsurları itibariyle oluşup oluşmadığının belirlenmesinde üç hususun üzerinde durulması gerekmektedir. Bunlardan birincisi; öldürme suçundan önce işlenmek istenen bir suç bulunmalı, ikincisi; bu suç kasten işlenen bir suç olmalı, üçüncü olarak da; ilk suç işlenememiş olmalıdır. Öldürme eylemi, ilk suçun işlenememesinden duyulan öfke, kızgınlık ve hiddet nedeniyle, diğer bir ifadeyle infialle gerçekleştirilmelidir. Ancak ilk suçu işleyememekten duyulan infialle değil de başka bir nedenle öldürme suçu işlenmişse bu bendin uygulanması mümkün olmayacaktır.
Gerçekleştirilmek istenen ancak herhangi bir nedenle işlenemeyen suçun kasten işlenen bir suç olması gerekir. Zira taksirle işlenen bir suçta failin suçu işleyememekten dolayı infiale kapıldığından bahsedilemez. Bir suç işleyememekten söz edildiğine göre öldürme suçu işlendiğinde ilk suçun teşebbüs aşamasında kalmış olması gerekir. İlk suç tamamlanmışsa artık bir suçu işleyememekten dolayı duyulan infialle öldürme suçu oluşmayacaktır. Diğer taraftan öldürme suçundan önce olan ve işlenemediği için fail üzerinde infiale neden olan eylem suç olarak düzenlenmiş olmalıdır. Bu nedenle fail üzerinde infiale neden olan eylemin TCK'nda ya da ceza hükmü içeren diğer kanunlarda suç olarak düzenlenip düzenlenmediği tespit edilmelidir.
(Haydar Erol Açıklamalı ve İçtihatlı Türk Ceza Kanunu Ankara 2015)
Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanıkların olay tarihinde gece saat 23:00 sıralarında yanlarında arkadaşları olan diğer sanıklar olduğu halde düğün yerine geldikleri, damadın sağdıçlığını yapan mağdurlar Doğan ve Mümin'den bira 1000.TL ayak bastı parası istedikleri, mağdur Doğan'ın önceki gruba ayakbastı ve bira parası verdiklerini söyleyerek sanıklara gidip onlarla paylaşmalarını söylediği, mağdur Mümin'in bir süre sanıkların bulunduğu yerden ayrıldığı, sanıkların ısrarlı bir şekilde mağdur Doğan'dan ayakbastı parası ve bira istedikleri, isteklerinin kabul edilmemesi üzerine sanıkların hep birlikte mağdur Doğan'ın üzerine saldırdıkları, Halil ve Volkan dışındaki sanıkların yumruklarla, sanıklar Halil ve Volkan'ın da bıçaklarla mağdur Doğan'ın hayati bölgelerini hedef seçerek biri göğüs bölgesine isabetle göğüs boşluğuna girip perikardı geçerek kalpte sağ ventrikül kesisine ve hayati tehlike geçirmesine neden olan, ikisi sol hemitoraks lateralinde, ikisi sol ön kolda ve ikisi de sol uylukta olmak üzere altı kez bıçakladıkları, mağdur Doğan'ın bıçaklandığını gören mağdur Mümin'in olaya müdahale ederek sanık Halil'i mağdur Doğan'ın üzerinden alması üzerine sanık Halil'in bıçakla mağdur Mümin'i biri batına nafiz olacak ve hayati tehlike geçirmesine neden olacak, diğerleri de basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde beş kez bıçakladığı olayda; sanıklar Halil ve Volkan'ın mağdur Doğan'a karşı yağma suçunu işleyememenin verdiği infialle, yine sanık Halil'in mağdur Mümin'i öldürmeye teşebbüs suçunu mağdur Doğan'ı öldürmesine engel olmasından duyduğu infialle gerçekleştirdiği anlaşılmakla, sanıkların mağdurlara yönelik öldürmeye teşebbüs suçları nedeniyle 5237 sayılı TCK'nun 82/1-i,35. maddeleri uyarınca cezalandırılmalarına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kasten öldürme suçundan TCK'nun81,35.maddeleri uyarıca cezalandırılmalarına karar verilmesi, (1CD.18.7.2011 6737-4562)
Yazar: Erol Hukuk Bürosu